18 Kasım 2016 Cuma
Yazım Kuralları
"ile"
Sözcüğünün Ek Olarak Yazımı: "ile" sözcüğü kendinden önce gelen
sözcüğe bitişik yazılırsa şu kurallara dikkat edilir :A) Ünsüzle biten bir sözcüğe ile getirildiğinde başındaki
" i " sesi düşer ve ünlü uyumuna uyar.
A) Özel adlara gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır : Örnek : Hikmet'ten, Yardım Sevenler Derneği'ne
A) Her cümlenin ilk harfi büyük yazılır. Örnek : Ona her
konuda yardımcı olduk. Ülkemizde yedi bölge vardır.
UYARI : Dünya, Güneş ve Ay sözcükleri, gezegen anlamıyla (coğrafi terim) kullanılırsa büyük harfle, mecaz anlamda kullanılırsa küçük harfle başlar.Dünya Güneş'in uydusudur, Ay da Dünya'nın
Cümlenin Ögeleri
Cümlenin
öğeleri konusuna girmeden önce “cümle nedir?”, “nasıl oluşur?” gibi sorulara
kısaca yanıt bulmamız gerekir. Çeşitli duygu, düşünce, istek ve dilekleri
karşımızdakilere aktarmaya yarayan; anlam, yapı ve görev ilgisiyle bütünleşen
sözcük öbeklerine “cümle” denir. Her cümle mutlaka bir “yargı” bildirir. Yargı
bildirmek ise sözcüğün ya da söz öbeğinin kip, şahıs veya ek fiil ile
çekimlenmiş olması demektir.Örneğin;“Bakıyorum.” bir cümledir. Çünkü
“bakmak” sözcüğü şimdiki zaman kipi ve şahıs eki aldığı için artık yargı
bildiren bir sözcüktür.“Çalışkanımdır.” da bir cümledir. Çünkü “çalışkan” ismi
ek fiilin geniş zamanı ile çekimlenmiş olduğu için yargı bildiren bir sözcüktür. Aşağıdaki
örnekleri inceleyelim:
·
Melih gidecek.
·
Melih konsere gidecek.
·
Melih sevgilisiyle birlikte konsere gidecek.
·
Melih yarın sevgilisiyle birlikte konsere gidecek.
·
Melih yarın eğlenmek için sevgilisiyle birlikte
konsere gidecek.
Yukarıdaki tek bir sözcük de, birden fazla sözcük de yargı
bildirdiği için cümle özelliği gösterir. Ancak cümlenin sadece bir iki
sözcükten oluşan biçimi, durumu ayrıntılı biçimde anlatmaya yetmediğinden daha
sonraki cümlelerde yardımcı öğelerin katkısıyla anlatılmak istenen yargı daha
belirgin bir nitelik kazanmıştır. Şimdi bir cümleyi meydana getiren temel
öğeler ve cümlenin anlatımını geliştiren yardımcı öğeleri inceleyelim:
Cümleyi oluşturan öğeler “temel öğeler” ve “yardımcı
öğeler” olarak gruplandırılabilir.ÖNEMLİ UYARI: Aşağıdaki konu
anlatımlarında cümlenin öğelerini daha rahat bir şekilde görebilmeniz için
her bir öğeyi renklendirerek anlatmaya çalıştık. Buna göre;Yüklem
= Kırmızı Özne
= EflatunNesne
= YeşilDolaylı Tümleç
= MaviZarf Tümleci = TuruncuEdat Tümleci = MorCümle Dışı Unsur = Gri
renkte gösterilmiştir.A) TEMEL ÖĞELER:Cümlenin var
olabilmesi için gerekli olan, yargıdan sorumlu öğelerdir.
·
Yüklem
·
Özne
YÜKLEM:
Cümlede anlatılan iş, olay, duygu, düşünce ya da yargıyı içeren temel öğeye “yüklem” denir. Yüklem; cümledeki iş, oluş kılış, istek düşünce veya yargıyı zamana ve kişiye bağlı olarak bildirir. Yani yukarıda anlatıldığı gibi içinde kip eki, şahıs eki veya ek fiili barındıran öğe yüklemdir. Bütün bir cümle yüklem üzerine kurulur. Yardımcı öğeler yüklemin anlamını tamamlar ve desteklerler.
Cümlede anlatılan iş, olay, duygu, düşünce ya da yargıyı içeren temel öğeye “yüklem” denir. Yüklem; cümledeki iş, oluş kılış, istek düşünce veya yargıyı zamana ve kişiye bağlı olarak bildirir. Yani yukarıda anlatıldığı gibi içinde kip eki, şahıs eki veya ek fiili barındıran öğe yüklemdir. Bütün bir cümle yüklem üzerine kurulur. Yardımcı öğeler yüklemin anlamını tamamlar ve desteklerler.
·
Küçük çocuk, arabanın camına taş attı. (yüklem = attı)
·
Bu memlekette yetenekli adam çokmuş. (yüklem = çokmuş)
Yüklem, çekimli bir fiil ya da ek fiil ile çekimlenmiş isim soyundan bir kelime olabilir. Bütün sözcük türleri (isim, sıfat tamlaması, zamir, fiil, fiilimsi, birleşik fiiller vs), ikilemeler, tamlamalar ve deyimleryüklem oluşturabilirler. Bu nedenle yüklem, tek bir sözcükten, bir kelime gurubundan meydana gelebileceği gibi bir cümleden de oluşabilir diyebiliriz.
Örnekler:
·
Siz bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz. (fiil = yüklem)
·
Hayatta en çok kıymet verdiği kişi annesiydi. (isim = yüklem)
·
Evden çıktığında barut fıçısı gibiydi. (edat = yüklem)
·
Yıldız nedense geçen akşam çok neşeliydi. (adlaşmış sıfat =
yüklem)
·
Rüyamda görüp aşık olduğum kişi sendin. (zamir = yüklem)
·
O gün kıyafetleri de ayakkabısı da pırıl pırıldı. (ikileme = yüklem)
·
Sabahları en çok sevdiği şey sıcacık bir çaydı. (sıfat tamlaması =
yüklem)
·
Yakalandığı hastalığı iyileştirebilen bitki
sadece dere
otuymuş. (isim
tamlaması = yüklem)
·
Hayallerimi süsleyen, unutulmaz, nadide bir çiçeksin. (cümle = yüklem)
En son verilen örnekte neden “çiçeksin” kelimesini tek başına yüklem
olarak kabul etmedik sizce? Çünkü cümle şeklinde meydana gelmiş bu yüklem
aslında bir sıfat tamlaması grubudur. Çiçeğin niteliğini gösteren diğer
kelimeleri yani tamlayanı (Hayallerimi süsleyen, unutulmaz, nadide
bir), tamlanandanyani
“çiçeksin” kelimesinden ayıramazsınız. Bu durum diğer tüm öğeler
(özne, nesne, tümleç) için de geçerlidir. Birbiriyle bir bütün içinde olan
tamlamaları, deyimleri, ikilemeleri, birleşik fiilleri, kelime gruplarını vb.
parçalayamazsınız.
Türkçenin söz dizimi kurallarına göre yüklem genellikle sonda bulunur. Ancak, günlük konuşmalarda, şiir dilinde ve atasözlerinde yüklemin yeri değişerek cümlenin ortasında ya da başında bulunabilir.
Örnekler:
Türkçenin söz dizimi kurallarına göre yüklem genellikle sonda bulunur. Ancak, günlük konuşmalarda, şiir dilinde ve atasözlerinde yüklemin yeri değişerek cümlenin ortasında ya da başında bulunabilir.
Örnekler:
·
Amasyalılar gözyaşlarıyla uğurladı çok sevdikleri Barış
Akarsu’yu. (uğurladı = yüklem)
·
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
·
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
·
Martılar konuyor omuzlarıma,
·
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
·
(Yavuz Bülent Bakiler)
·
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
(Atasözü)
Yüklem, olumsuzluk ve soru bildirdiğinde, “mi, değil,” gibi sözcükler de yükleme dahil olurlar.
·
Yarın akşam evde değiliz.
·
Mehmet Usta bağlamanın tellerini takmış mı?
ÖZNE:
Özne; yüklemin bildirmiş olduğu iş, oluş, hareket veya yargıdan sorumlu olan, cümlede yargının oluşmasını sağlayan kişi ya da varlıktır. Hareket bildiren cümlelerde işi yapan varlık özne iken; isim cümlelerinde yargıya konu olan varlık öznedir.
Cümlede özneyi bulabilmek için yükleme “kim”, “ne” ya da “….. olan ne?” sorularından uygun olanı sorulur. Aldığımız cevap bize özneyi verecektir. Özne, tıpkı yüklem gibi her türlü söz ve söz birlikleri şeklinde kullanılabilir:
Örnekler:
·
Avcı, çalıların arkasına saklandı. (Kim
saklandı? = Avcı = Ö, Y)
·
Yüksek sesle konuşmak yasaktır. (Yasak olan ne? =
Yüksek sesle konuşmak= Ö, Y)
·
Yanımda oturan adam, otobüs Kırşehir’e
varıncaya kadar konuştu. (Ö, Y)
·
Çocukların yaptığı deneyler öğretmenini mutlu etmişti. (Ö, Y)
·
Zamanla ortaya çıkan bu durum beklenen bir sonuçtu. (Ö, Y)
·
Babamın yorgun bakışları, gününün nasıl
geçtiğini anlatıyordu. (Ö, Y)
Özne, cümlenin her yerinde bulunabilmekle birlikte daha çok cümlenin başında yer alır.
·
En çok yolu gözlenen, en çok özlenendi biricik annem.
(Ö, Y)
·
Ne hasta bekler sabahı
·
Ne taze ölüyü mezar. (Ö, Y)
Cümlede yüklemin etken ve edilgen olma özelliğine göre özneler aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır:
a- Gerçek Özne:
Yüklemin anlattığı işi üstüne almış, yargının oluşmasını sağlamış, yüklemin bildirdiği işi bizzat yapan öznelerdir. Bu tip cümlelerin yüklemi etken çatılıdır. Gerçek özneler cümlenin içinde açık şekilde bulunup bulunmamasına göre ikiye ayrılır.
a-1- Açık Özne:
Yüklemin belirttiği işi yapanın cümlede açık bir şekilde bulunduğu öznelere “açık özne” denir.
Örnekler:
·
Ben ve annem, tatilimizi Alanya’da geçirmeyi düşünüyoruz. (Kim düşünüyor
= Ben ve annem = açık özne)
·
Murat, dedesi vefat ettiği için Temmuz ayındaki
düğününü erteledi. (Kim erteledi
= Murat = açık özne)
·
O, yerdeki cam kırıklarını topladı. (kim topladı
= o = açık özne)
a-2- Gizli Özne:
Cümlede özne bazen yukarıdaki örneklerde olduğu gibi açık bir şekilde gösterilmeyebilir. Cümlede bulunmayan, varlığı cümlenin yüklemindeki kişi ekinden anlaşılan öznelere “gizli özne” denir. Burada dikkat edilmesi gereken şey gizli öznenin cümlede var olan öğelerden biri olarak sayılmayacağıdır. Yani cümlede gizli özne var olsa bile o cümlenin bir öğesi olarak kabul edilemez.
Örnekler:
·
Arabayı yenilediğini her fırsatta söylüyorsun. (kim söylüyor
= sen = gizli özne)
·
Benden desteğini esirgemediğiniz için sana
sonsuz teşekkür
ediyorum. (teşekkür
eden kim = ben = gizli özne)
·
Yerdeki cam kırıklarını topladı. (kim topladı = O = gizli özne)
b- Sözde Özne:
Edilgen çatılı fillerin yüklem olduğu cümlelerde, bildirilen işin yapıcısı olmayan; ancak yapılan işten etkilenen varlığa sözde özne denir. Aslında nesne olan bu varlık, işi yapanın belli olmadığı cümlelerde yer aldığı için özne görevini üstlenmektedir.
Örnekler:
·
Ahmet Çavuş, Çanakkale’de omzundan yaralanmıştı.
Çözümleyelim: Yaralama işini kim yaptı bu
belli değil. Yani işin yapıcısı bilinmiyor. Ahmet Çavuş sadece yarama işinden
etkilenen kişi olduğu için yani işi yapmadığı için sözde öznedir. (Kim
yaralanmıştı = Ahmet Çavuş = sözde özne)
·
Yerdeki cam kırıkları toplandı.
Çözümleyelim: Toplama işini yapan kim
belli mi? = Hayır. Yani işin yapıcısı bilinmiyor. “Yerdeki cam kırıkları” işi
yapan belli olmadığı için sözde özne görevi üstlenmektedir.
c- Örtülü Özne:
Edilgen çatılı fillerin yüklem olduğu bazı cümlelerde, hem işi yapan hem de işten etkilenen varlık birlikte yer almasına rağmen, işi yapan varlık “-ce” eki veya “tarafından” gibi yardımcı bir sözcükle birlikte kullanıldığından açık özne özelliği göstermez. Böyle bir durumda işi yapan varlık örtülü özne olarak kabul edilir.
Örnekler:
c- Örtülü Özne:
Edilgen çatılı fillerin yüklem olduğu bazı cümlelerde, hem işi yapan hem de işten etkilenen varlık birlikte yer almasına rağmen, işi yapan varlık “-ce” eki veya “tarafından” gibi yardımcı bir sözcükle birlikte kullanıldığından açık özne özelliği göstermez. Böyle bir durumda işi yapan varlık örtülü özne olarak kabul edilir.
Örnekler:
·
Okulumuzu bakanlık müfettişleri denetledi.
Çözümleyelim:
Yüklem: Denetledi. (Etken çatılı)
Kim denetledi = bakanlık müfettişleri = gerçek özne
Yüklem: Denetledi. (Etken çatılı)
Kim denetledi = bakanlık müfettişleri = gerçek özne
·
Okulumuz, bakanlık müfettişleri tarafından denetlendi.
Çözümleyelim:
Yüklem: Denetlendi (Edilgen çatılı)
Denetlenen ne: Okulumuz = Sözde özne
Kim tarafından denetlendi = Bakanlık müfettişleri tarafından = Örtülü özne
Yüklem: Denetlendi (Edilgen çatılı)
Denetlenen ne: Okulumuz = Sözde özne
Kim tarafından denetlendi = Bakanlık müfettişleri tarafından = Örtülü özne
B) YARDIMCI ÖĞELER
Cümlenin kurulması için mutlaka gerekli olmayan ama yargıyı çeşitli yönleriyle tamamlayan, açıklayan ve geliştiren öğelerdir. Cümlenin yardımcı öğeleri şunlardır:
Cümlenin kurulması için mutlaka gerekli olmayan ama yargıyı çeşitli yönleriyle tamamlayan, açıklayan ve geliştiren öğelerdir. Cümlenin yardımcı öğeleri şunlardır:
·
Nesne
·
Dolaylı Tümleç (Yer tamlayıcısı)
·
Zarf Tümleci
·
Edat Tümleci
NESNE
Öznenin yapmış olduğu işten etkilenen öğedir. İşten etkilenme durumu, en basit şekliyle şöyle ifade edilebilir arkadaşlar: “Ali çimenleri ezdi.” cümlesinde Ali öznesinin yaptığı ezme işinden etkilen unsur “çimenler”dir. Bu durumda “çimenler” kelimesi cümlenin nesnesi görevindedir denilmektedir. Sizlere tavsiyem yukarıda belirtilen “işten etkilenme” durumuna çok fazla takılmadan, aşağıda anlatılacağı şekilde, yükleme nesneyi buldurmaya yarayan soruları yönelterek cümledeki nesneyi tespit etmenizdir.
Nesne Çeşitleri
Nesneler belirtme hal eklerini (-ı,-i,-u, -ü, -(n)ı, -(n)i, -(n)u, -(n)ü) alıp almama durumuna göre ikiye ayrılırlar.
Belirme hali eki (-ı,-i,-u, -ü, -(n)ı, -(n)i, -(n)u, -(n)ü) almış olan nesneler “belirtili nesne” olarak tanımlanmaktadır. Belirtili nesneyi bulabilmek için yükleme “neyi, kimi, nereyi” soruları sorulur. Şayet cümlede varsa cevap bizi belirtili nesneye götürecektir.
Örnekler
·
Ayşe yüzmeyi çok seviyordu. (neyi
seviyordu= yüzmeyi), (Ö, Bli. N, Y)
·
Bu sıkıntıları zamanında biz de yaşadık. (neyi
yaşadık?), (Bli. N, Ö, Y)
·
Eksi konuları tekrar etmemizi istedi. (neyi
istedi), (Bli. N, Y)
·
Bitkilerin çoğu doğrudan gelen güneş
ışığını sevmez. (neyi
sevmez?), (Ö, Bli. N, Y)
·
Film, eski bir destan
kahramanının başından geçenleri anlatıyor. (neyi
anlatıyor?), (Ö, Bli. N, Y)
·
Artık, hormonsuz yetiştirilen bir meyveyi kolay kolay bulamıyoruz. (neyi
bulamıyoruz), (Bli. N, Y)
·
Okulun duvarını bir hayırsever
vatandaş yaptıracak. (neyi
yaptıracak?), (Bli. N, Ö, Y)
·
Mahmut gitar kursuna kardeşini de götürecekti. (kimi
götürecekti?), (Ö, Bli. N, Y)
Belirme hali eki (-ı,-i,-u, -ü, -(n)ı, -(n)i, -(n)u, -(n)ü) almamış olan nesneler ise cümlede belirtisiz nesne olarak tanımlanmaktadır. Belirtisiz nesneyi bulabilmek için yükleme “ne, kim” sorularından uygun olanı sorulur.
Önemli Uyarı: “Ne ve kim” soruları hem belirtisiz nesneyi hem de özneyi buldurmaya yönelik olduğu için özne ile belirtisiz nesne karıştırılabilmektedir. Bu iki öğeyi karıştırmamanız için yüklemi bulduktan sonra sırasıyla önce özne daha sonra nesne bulunmalıdır.
Örnekler:
·
Hasta ninem için bahçeden şifalı bitkiler topladım.
Yüklem: topladım
Kim topladı? : Ben: Gizli özne
Ne topladım? = şifalı bitkiler: Belirtisiz nesne
Kim topladı? : Ben: Gizli özne
Ne topladım? = şifalı bitkiler: Belirtisiz nesne
·
Doğum günü hediyesi olarak kardeşime enstrüman aldım. (ne aldım?= enstrüman), (Bsiz. N, Y)
·
Her gün görülen soygun olaylarını engellemek için
siteye bekçi tuttular. (ne
tuttular?), (Bsiz. N, Y)
·
Bu tarlalardan çıkan ürün karın doyurmaz. (ne doyurmaz = karın), (Ö, Bsiz. N, Y)
·
Bu yöreden bakır ve kurşun çıkarıyoruz. (ne çıkarıyoruz
= bakır
ve kurşun), (Bsiz. N, Y)
·
Öğretmen olarak bu köye geldiğim günden beri tek bir kitap okuyamamıştım. (Bsiz. N, Y)
DOLAYLI TÜMLEÇ (YER TAMLAYICISI)
Yükleme, yaklaşma (-a, -e), bulunma (-da, -de, -ta, -te) ve ayrılma (-dan, -den, tan, -ten) ekleriyle bağlanarak, cümlede yüklemin göstermiş olduğu iş, hareket ve oluşun anlamını yönelme, bulunma ve çıkma bakımından tamamlayan bir kelime veya kelime gurubu “dolaylı tümleç” olarak tanımlanmaktadır. Cümlede dolaylı tümleci bulabilmek için yükleme “kime, kimde, kimden; neye, neyde, neyden; nereye, nerede, nereden” sorularından uygun olanı sorulmalıdır.
1- “Yönelme” bildiren dolaylı tümleç örnekleri: (kime, neye, nereye)
·
Toplantıda olanları eşine bir bir anlatmıştı. (kime anlatmıştı), (Bli. N, DT, Y)
·
Bu sabah bahçedeki çiçeklere su verdim. (neye su verdim), (DT, Bsiz. N, Y)
·
Bütün eşyalarını bu eski kamyona yüklediler. (neye yüklediler), (Bli. N, DT, Y)
·
Meydana yeni satıcılar gelmiş. (nereye gelmiş), (DT, Ö, Y)
2- “Bulunma” bildiren dolaylı tümleç örnekleri: (kime, neye, nereye)
·
Ağır iş makineleriyle bozuk arazide çalışıyorlar. (nerede
çalışıyorlar), (DT, Y)
·
Seni birazdan köşe başında bekleyeceğim. (nerede
bekleyeceğim), (Bli. N, DT, Y)
·
Yüklemi isim olan cümlelerde çatı özelliği aramamalısın. (neyde
aramamalısın), (DT, Bsiz. N, Y)
·
Aldığım enstrüman Ankara’da yalnızca sende var. (kimde var), (Ö, DT, DT, Y)
3- Ayrılma (Çıkma) bildiren dolaylı tümleç örnekleri: (kimden, neyden, nereden)
·
Bana bunları duvarın üstünden uzattı. (nereden
uzattı), (DT, Bli. N, DT, Y)
·
Kötü sözden hiçbir şey elde edemezsiniz. (neyden elde
edemezsiniz), (DT, Bsiz. N, Y)
·
Babamdan biraz para aldım. (kimden aldım), (DT, Bsiz. N,Y)
·
Düşmanım benden daha akıllı olmamalı. (kimden akıllı
olmamalı), (Ö, DT, Y)
ÖNEMLİ UYARI:
“-de, -den” takıları almış sözcükler cümlelerde her zaman dolaylı tümleç görevi üstlenmez. Bu ekleri almış sözcükler yer bildiriyorsa dolaylı tümleç, zaman veya durum bildiriyorsa birazdan anlatacağımız üzere “zarf tümleci” olurlar. Bu eki alan kelime ya da kelime grubu “niçin” ya da “ne zaman” sorularının cevabı ise bu zarf tümleci olarak kabul edilmektedir.
·
Sevinçten gözyaşlarını tutamadı. (niçin tutamadı =
sevinçten: Zarf tümleci), (ZT, Bli. N, Y)
·
Kaza haberi bize sonradan ulaştı. (ne zaman ulaştı =
sonradan: Zarf tümleci), (Ö, DT, ZT, Y)
ZARF TÜMLECİ
Yüklemdeki iş, hareket ve oluşu; zaman, durum, miktar, sebep ve yer-yön bildirerek tamamlayan kelime veya kelime gruplarına zarf tümleci denir. Bir cümledeki zarf tümlecini bulabilmek için yükleme “ne zaman, nasıl, ne kadar, neden, niye, nereye” sorularından biri sorulur. Bir cümlede aynı ya da aynı türden birden fazla zarf tümleci bulunabilir.
Örnekler
Zaman bildiren zarf tümleci örnekleri:
·
Ahmet Bey’i çarşıdan çıkarken görmüştüm. (ne zaman
görmüştüm), (Bli. N, ZT, Y)
·
Her yıl birçok meteor taşı dünyamızın atmosferini
geçerek yeryüzüne düşmektedir. (ne zaman
düşmektedir), (ZT, Ö, ZT, DT, Y)
Durum bildiren zarf tümleci örnekleri:
·
Görevliler hepimizin evraklarını tek tek inceledi. (nasıl inceledi), (Ö, Bli. N, ZT, Y)
·
Tahtadan sandalyeleri hızla salona taşıdı. (nasıl taşıdı), (Bli. N, ZT, DT, Y)
Miktar bildiren zarf tümleci örnekleri:
·
Kursta öğrendiklerini evde iki saat tekrar etti. (ne kadar tekrar
etti), (Bli. N, DT, ZT, Y)
·
Akşama kadar pencerenin
kenarında eve gelmeni bekledim. (ne kadar bekledim),
(ZT, DT, Bli N.Y)
Sebep bildiren zarf tümleci örnekleri:
·
Öfkesinden etrafındaki
insanlara ağır
sözler söylüyordu. (niçin
söylüyordu), (ZT, DT, Bsiz N. Y)
·
Misafirleri geldiğinden bugün yaptığı tüm
planlarını iptal etti. (neden iptal etti),
(ZT, Bli N. Y)
Yer-yön bildiren zarf tümleci örnekleri:
·
Arkasından fırlatılan taştan kurtulmak için ileri atıldı. (nereye atıldı), (ZT, ZT, Y)
·
Tüm kuvvetini toplayarak elindeki çuvalı yukarı taşıdı. (nereye taşıdı), (ZT, Bli N. ZT, Y)
Uyarı:Yön bildiren kelimeler çekim eki alarak kullanılırsa zarf tümleci değil, dolaylı tümleç ya da belirtili nesne olurlar.
·
Onu aşağı indirdi. (Zarf
tümleci)
·
Onu aşağıya indirdi. (Dolaylı
tümleç)
·
Ona aşağıyı temizletti. (Belirtili
Nesne)
EDAT TÜMLECİ
Yüklemin anlamını birliktelik, araç, özgülük, amaç gibi yönlerden tamamlayan ve “ile, için” edatlarıyla birlikte kullanılan öğelerdir. Edat tümlecini bulmak için yükleme “ne ile, kimin ile, kimin için, ne için” soruları yöneltilebilir.
Örnekler
·
Hacca bu yıl uçak ile gidilecekmiş. (araç), (ne ile
gidecekmiş), (DT, ZT, ET, Y)
·
Onca parayı çantayla taşıyordu. (araç), (ne ile
taşıyordu), (Bli. N, ET, Y)
·
Alışverişe Elif’le gideceğiz. (birliktelik),
(kimin ile gideceğiz), (DT, ET, Y)
·
Bu pastayı senin için yaptım. (özgülük), (kimin
için yaptım), (Bli. N, ET, Y)
·
Para kazanmak için Almanya’ya gitmiş. (amaç), (ne için
gitmiş), (ET, DT, Y)
NOT: “İçin” edatı cümleye neden-sonuç anlamı katarsa birlikte kullanıldığı öğe edat tümleci değil “zarf tümleci” olur. (Edat tümleci ile zarf tümlecinin farkı)
Örnek: Karanlıktan korktuğu için yan odaya gidemedi. (Sebep – Sonuç)
Sebep: Korktuğu için
Sonuç: yan odaya gidemedi.
UYARI: Bazen soru şıklarında edat tümleci seçeneği olmadığı halde verilen cümlede edat tümlecinin var olduğunu görebilirsiniz. Bu durumda cümledeki edat tümleci olduğunu düşündüğünüz öğeyi zarf tümleci olarak kabul edebilirsiniz. Çünkü edat tümleçlerini tümüyle zarf tümleci içinde sayan dil bilimciler vardır.
ARA SÖZ – ARA CÜMLE
Cümlenin tamamının ya da cümledeki bir öğenin anlamını kuvvetlendirmek, pekiştirmek ya da açıklamak amacıyla kullanılan ve cümlenin herhangi bir öğesi olarak kabul edilmeyen söz veya sözcük grubuna ara söz, cümle şeklinde olanlara ise ara cümle denilmektedir. Ara söz ve ara cümleler cümleden çıkarıldığında, cümlede anlatılmaya çalışılan unsurlarda eksilme meydana gelmez, cümlenin anlamı bozulmaz. Ara söz ve ara cümleler cümle içinde; iki virgül arasında, iki kısa çizgi arasında ya da parantez içinde kullanılır.
Örnekler:
·
Şuradaki çantayı, kırmızı olanı, uzatır mısınız? (Bli. N, AS, Y)
·
Duygu, geçen yıl bizim öğrencimizdi, dün bizi ziyaret etti. (Ö, AC, ZT, Bli. N, Y)
·
Mustafa’yı – sonradan kursa
katılanı – çok takdir ediyorum. (Bli. N, AS, ZT, Y)
·
Konuşmayı (en iyi yaptığını düşündüğü
şeyi) bu
kitaptan öğrenmişti. (Bli. N, AS, DT, Y)
NOT: Bir ara söz cümle içinde herhangi bir öğenin açıklayıcısı olabilir.
Örnekler:
·
Oğuzhan, can dostum, dün ameliyat oldu.
·
(Ö, AS, ZT, Y), (Ara söz öznenin açıklayıcısı)
·
İstanbul’dan, gecesi sümbül kokan şehirden, üzülerek dönüyorum.
·
(DT, AS, ZT, Y), (Ara söz dolaylı tümlecin
açıklayıcısı)
·
Önümüzdeki hafta Çamlıdere’ye, Kızılcahaman’ın
ilçesine, gideceğiz.
·
(ZT, AS, DT, Y), (Ara söz dolaylı tümlecin açıklayıcısı)
·
Bin bir zorlukla aldığım gitarımı, ilk
enstrümanımı, kardeşime hediye ettim.
·
(Bli. N, AS, DT, Y), (Ara söz belirtili nesnenin
açıklayıcısı)
·
İki gün sonra – Perşembe günü– takip ettiğim derginin
yeni sayısı çıkacak.
·
(ZT, Ö, Y), (Ara söz zarf tümlecinin açıklayıcısı)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)